Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde aç bir kurt yaşarmış. Günlerdir yiyecek bulamayan kurt, zayıf düşmüş ve avlanmaya gücü kalmamış. Bir gün, bir çayırda otlayan küçük bir kuzu görmüş. Kurt, kuzuya saldırmış ama kuzu o kadar çevikmiş ki kurdun pençelerinden kaçmayı başarmış. Kurt, kuzuyu kovalamış ama kuzu bir mağaraya saklanmış ve kurt onu yakalayamamış.
Aç kurt, eve dönmüş ve arkadaşlarından yardım istemiş. Kurtlar, kuzuyu yakalamak için bir plan yapmışlar. Ertesi gün, kurtlar kuzuyu tekrar kovalamışlar. Kuzu yine mağaraya saklanmış ama bu sefer kurtlar mağaranın girişini kapatmışlar. Kurtlar, kuzu açlıktan ölünceye kadar beklemeye karar vermişler.
Günler geçmiş, haftalar geçmiş ama kuzu hala mağaradan çıkmamış. Kurtlar şaşırmışlar. Sonunda, mağaraya girmeye karar vermişler. Mağaraya girdiklerinde ise inanılmaz bir görüntüyle karşılaşmışlar. Kuzu, mağarada gizlenmiş bir sürü yemiş ve o kadar şişmiş ki kurtların dişleri onu geçemez hale gelmiş.
Kurtlar, açgözlülükleri yüzünden kuzuyu kaçırdıkları için pişman olmuşlar. Kuzu ise kurtlara acımış ve onları da mağaradaki yiyeceklerden yedirmiş. O günden sonra kurt ve kuzu dost olmuşlar ve birlikte ormanda mutlu bir şekilde yaşamışlar.
Hikayeden Çıkarılacak Ders:
- Açgözlülük her zaman pişmanlığa yol açar.
- Dostluk her engelini aşabilir.
- Zekâ ve kurnazlık her zaman galip gelir.
Yorumlar
Yorum Gönder